Hakkımızda

Uzmanlık Alanı

Blog Galeri Randevu Al
Ana Sayfa

|

Blog

|

Op. Dr. Mehmet Deniz

|

Diyabet ve Beslenme

Diyabet ve Beslenme

Diyabet, pankreastan salgılanan insülin hormonunun yetersizliği veya insülinin etkisine dokularda direnç olmasına bağlı olarak kandaki şeker miktarının yükselmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Diyabetli bireyde; insülin eksikliği veya etkisizliğine bağlı olarak hiperglisemiler( kan şekeri miktarının yükselmesi) gözlenir.

Diyabetin belirtilerine değinilcek olursa da ; idrardaki şeker miktarının artması nedeniyle sık idrara çıkma, çok su içme ve susama görülür. Hücrelerin glikozu kullanamamasına bağlı olarak vücut enerjisi glikoz yerine protein ve yağlardan sağlanır. Böylece, birey hem zayıflar hem de idrarda keton(aseton) oluşur.

 Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki çeşit diyabet tipi mevcuttur. Tip 1 diyabette; vücutta yeterli miktarda ya da hiç insülin salgılanmaz. Tip 1 diyabetin en önemli nedenleri ise kalıtım, pankreasa zarar veren virüsler ya da insülin yapan hücrelerin tahribidir. Tip 2 diyabette; vücut gerekli insülini salgılar fakat istenilen şekilde kullanamaz. Tip2 diyabetin en önemli nedenleri ise; yaş, obezite, stres ve hipertansiyondur.

 

Diyabet hastalarında kan şekerinin kontrolünün sağlanamaması sonucunda bir çok sağlık problemleri görülmektedir:

  • kalp-damar hastalıkları
  • böbrek sorunları
  • sık enfeksiyon
  • göz problemleri
  • felç
  • duyu kayıları
  • ayak yaraları gibi.

Diyabet tedavisindeki amaç hayat boyu kan şekeri düzeyini normal sınırlarda tutmak ve buna bağlı olarak oluşabilecek rahatsızların önüne geçmek ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Tedavi basamakları ise; beslenme, fiziksel aktivite , insülin ya da ilaçtır. Kan şekerini oluşturan asıl kaynak besinler olduğu için en önemli tedavi basamağı beslenmedir. Diyabet hastalarının beslenmelerinde dikkat etmesi gereken noktalar şunlardır:

 

  • Başlıca enerji kaynağı olan karbonhidratların doğru kullanımı sağlanmalıdır. Tamamen karbonhidratsız bir beslenme programı sağlıklı olan her birey dahil olmak üzere diyabetli bireyler için de uygun değildir. Uygun şekilde karbonhidrat kullanımındaki amaç ; kompleks karbonhidratların tercih edilmesidir. Kompleks karbonhidratların emilimi daha yavaş olacağından kan şekerinin ani yükselmez ve tokluk hissi sağlanır. Beslenme programımıza beyaz ekmek, makarna, pirinç, patates, şekerli gıdalar yerine meyve, sebze, tam tahıllı besinler, kuru baklagiller ve süt ürünleri tercih edilmelidir.
  • Bitkisel kaynaklı gıdaların sindirilmeyen ve emilmeyen kısımları olan lifler kan şekerini düzenlemeye yardımcıdır. Beslenmemizde sebze, meyve, kuruyemiş, kuru baklagil, tahıl ürünleri gibi liften zengin besinler tercih edilmelidir.
  • Katı yağlar ve trans yağlar yerine sıvı yağlar ve balık, ceviz , kabak çekirdeği, ıspanak semizotu gibi omega-3’ten zengin besinler tercih edilmelidir.
  • Öğünlere ayrılan zamanın artması ve yavaş yemek yenilmesi tokluk hissinin daha az besinle oluşmasını sağlar.
  • Güne mutlaka kahvaltı öğünüyle başlanıp 3 ana öğün,2-4 ara öğün mutlaka yapılmalıdır.
  • Bazı gıdalar ise kan şekerimizin dengelenmesine yardımcıdır:
  • Tarçın: Günlük 1 tatlı kaşığı tüketimi insülin duyarlılığını arttırır ve tatlı ihtiyacını azaltır, açlık hissini geciktirir.
  • Enginar, kereviz, soğan: Kan şekerini düşürücü özelliğe sahiptir.
  • Sirke ve limon suyu: Midedeki sindirim süresini uzatır, kan şekerin ani artışını engeller.
  • Baharatlar: Kan şekeri ve kolesterol üzerinde olumlu etkileri mevcuttur.

Op. Dr. Mehmet Deniz

Ocak 26, 2024

Bu içeriği yararlı buldunuz mu? Sosyal medya hesaplarınızda paylaşın:

Facebook ile Paylaş

Twitter ile Paylaş

WhatsApp ile Paylaş

© 2023 Op. Dr. Mehmet Deniz - İzmir'in İlk Metabolik Cerrahi Merkezi

Designed By

whatsapp